Sosyal medyada tavsiye edilen kozmetik ürünlere dikkat

20 Kasım 2023 0

Leke kremleri, gençlik serumları, beyazlatıcı solüsyonlar… Sosyal medyada sayısız kozmetik ürün tavsiye ediliyor, hatta satılıyor. İçeriği bilinmeyen bu ürünleri satın alanlar ise ciddi risklerle karşı karşıya kalıyor.

Sosyal medyayı kullanmayan yok. Özellikle dijital içerik üretenler 7’den 70’e neredeyse herkes tarafından ilgiyle takip ediliyor. Buraya kadar her şey normal. Sorun, sosyal medyada takipçi sayısı fazla olan ve “influencer” diye adlandırılan kişilerin yaptığı ürün tavsiyesiyle başlıyor. Bu ürünlerin başında da binbir vaatle pazarlanan kozmetik ürünler geliyor. Yaşlanma karşıtı ürünlerden leke geçirici serumlara kadar pek çok ürün, tüketiciye çekici gelen sloganlarla sunuluyor.

Düzgün, pırıl pırıl bir cilt hayaliyle internet üzerinden bu ürünleri alan tüketiciler ciddi problemlerle karşılaşıyor. Çünkü genel sağlık kurallarına aykırı içeriğe sahip olan bazı ürünler yanığa varacak derecede önemli cilt sorunlarına sebep olabiliyor. İnternet üzerinden alınan ürünlerin zararları ve yol açtığı problemleri Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Başak Yalçın’la konuştuk.

Kozmetik ürünler bir cilt hastalığını geçiremez

Sosyal medyada en fazla satılan ürünlerin kozmetikler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yalçın, bu ürünlere neden güvenilmemesi gerektiğini anlatarak başlıyor sözlerine:

“Kızarıklığı, lekeleri, siğilleri, benleri tamamen geçirdiği belirtilen ürünler olduğu söyleniyor. Öncelikle şunu söyleyebilirim ki; bunlar onayı olmayan ürünlerdir ve uzak durulmalıdır. Çünkü güvenilir ve onaylı olan hiçbir kozmetik ürün, bir cilt hastalığını geçirmeyi vadedemez. Eğer vadediyorsa o zaman bu ilaç kategorisine girer. Ve ilaç kategorisine geçtiği zaman da zaten internetten satışı yapılamaz. Bu nedenle tedavi ediyor, geçiriyor denilen ürünlere itibar edilmemesi lazım.”

İnternet üzerinde kullandığı ürünleri tavsiye eden, hatta kendi ürettikleri çeşitli kozmetikleri tanıtan ciddi bir kitle bulunuyor. Prof. Dr. Yalçın, bu gibi tavsiyelere de rağbet edilmemesi gerektiğinin altını çiziyor:

“Bu kişiler kendi ciltlerini genelde filtrelerle gösteriyorlar. Özellikle gençler onlardan çok etkileniyor. Ama her cildin farklı bir ihtiyacı var. Kiminin cildi kızarık, kiminin lekeli, kiminin ise yağlı olabiliyor… O nedenle bir kişinin önerdiği bir kozmetik ürün, aynen ilaçta olduğu gibi herkes için uygun değil. Öneren kişinin hangi cilt problemi vardı da iyi geldi? Ama sizin var mı öyle bir cilt probleminiz? Bu nedenle onlara çok itibar edilmemesi gerekli.”

Doğal ve organik ürünlerin sertifikası olmalı

Sosyal medya üzerinde reklamı yapılan ve dikkat edilmesi gerekenler arasında “doğal” ya da “organik” adı altında satılanlar da var. Oysaki bir ürünün doğal ya da organik olması için taşıması gereken önemli kriterler var. “Bir ürüne doğal kozmetik demek için ürünlerin bileşiminin yüzde 95’inin doğal içerikli olması gerekir” diyen Prof. Dr. Yalçın, şöyle devam ediyor:

“Üreticinin hakikaten doğal bir kozmetik ürün ürettiğine dair belgesi olması gerekir. Organik kozmetikler, organik tarım faaliyetleri esaslarına uygun olarak üretilmiş ham maddelerle yapılan ürünlerdir. Burada da kriterler çok net… Yani o ürün organik iddiasında bulunan firmanın da yine sertifikası olması gerekir. O nedenle üzerinde organik ya da doğal yazan her şeye rağbet etmemek gerekir. Bunların çoğu da doğru değil.”

Cilt yanıkları sıklıkla görülüyor

Peki, sosyal medyada tanıtılan bu tip ürünleri alan kişiler hangi cilt sorunlarıyla karşı karşıya kalabiliyor? İlk dönemde tüketiciler tarafından hemen fark edilen belirtiler görülüyor. Ciltte kuruluk, egzama, yağlanmaya meyil, sivilcelenme gibi… Prof. Dr. Yalçın karşılaşılabilen diğer ciddi sorunları şu şekilde anlatıyor:

“En sık gördüğümüz zararlı etkilerden bir tanesi cilt yanıkları. Özellikle son dönemde benleri kremlerle tedavi edeceğini vadeden bazı ürünler var. İnsanlar gerçekten ciltlerine krem sürecekler ve benleri gidecek sanıyor. Bu nedenle o kadar çok yanıklar meydana geliyor ki…Bir kremle benin yok olması gibi bir şey mümkün değil. Bunlar tabii çok asitli ürünler ve hastalarda ciddi yanıklar görüyoruz. Yine cilt tiplerine uygun değilse de ciltte yanıklar ortaya çıkmaya başlıyor. Bazen de çok hassas bir cilt oluyor ama çok güçlü soyucular kullanmış oluyor. O zaman da kimyasal yanıklar görülüyor.”

Yine sık görülen bir başka sorun da cilt renginde oluşan problemler… Bazı ürünlerin bazı kişilerde kalıcı, lekeler halinde cilt beyazlamalarına sebep olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yalçın, “Yanlış kozmetik uygulamaları nedeniyle çok fazla cilt problemi görüyoruz. Bunun zaten ayrıca bir ismi bile var: Kozmetiğe bağlı cilt hastalıkları… O nedenle kozmetiğin doğru seçilmesi aynen ilaç gibi son derece önemli bir durum” diyor.

Kozmetik ürünler yönetmeliğe uygun olmalı

Öncelikle bir kozmetiğin güvenilir olduğunu anlamak için içeriğinin tam olarak bilinmesi gerekiyor. Yine üretim ve muhafaza süreçlerinin de doğru yönetilmesi şart. Prof. Dr. Yalçın, “Bu kriterlere sahip ürünler Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun Kozmetik Ürünler Yönetmeliği’ne uygundur. Bu yönetmeliğe uygun olduğunu söyleyen kozmetik ürünler, o kadar çok çalışmadan, araştırmadan geçmiştir ki tüm kriterleri sağlarlar. Buna uygun olduğunu kanıtlayan ürünler, zaten kendilerini bu sisteme kayıt ettirirler” şeklinde konuşuyor. Aranması gereken diğer koşulları ise şöyle özetliyor:

“Üreticisi ya da ithal edicisinin kesinlikle bilinmesi gerekir. Ürünün üstünde mutlaka üreticisinin adı ve adresi olmalıdır. Ürünün üretimine dair en az bir tane tanımlayıcı bilgi olması gerekir. İçerik listesi çok net olmalı. Bunlara kesinlikle dikkat edilmeli.”

İçerikte nelere dikkat edilmeli?

İçerikte kullanılan maddeler de mutlaka önem verilmesi gereken konulardan biri. Bu maddelerin Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun kozmetik yönetmeliğinde uzun listeler halinde yer aldığını belirten Prof. Dr. Yalçın, içerikte yer alması sakıncalı ürünleri şöyle açıklıyor:

“Birincisi bazı kanserojen ve mutajen maddeler vardır. Yani bazı maddeler kanser yapabilir bazıları ise hamile bir kadın tarafından kullanıldığında çocuğunda sakatlık riski olabilir. İkincisi bazı maddelerin ise belli bir dozda bulunması gerekir. Yani o dozun üstüne çıktığında bu artık ilaç statüsüne geçer. Etken madde uygun olsa bile yönetmelikte belirtilen bir dozu vardır. Onun üzerine çıkılmaması gerekir. Eğer saç boyası filan değilse ürün bir boya boyar madde içermemeli.”

Kozmetik ürünlerin ciddi testlerden geçmesi şart

İnternette satılan bazı ürünlerin ise eczacıların yaptığı karışımlar sonucu ortaya çıktıkları biliniyor. Bu tip ürünlerin kesinlikle hiçbir testten geçmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Yalçın, “Kozmetikler, belki algısı o boyutta değil ama, gerçekten çok ciddi ürünler. Ciddi testlerden geçmesi gerekiyor. İçeriklerinin net olarak sağlık kriterlerine uygun olması gerekiyor. Eczacılar tarafından üretilen, hatta ‘mucizevi krem’ gibi piyasaya sürülen ürünler son derece tehlikeli. Biz gerçekten onların son derece önemli komplikasyonlarını yaşayan hastalar olduğunu görüyoruz” diyor.

Bu noktada bilinçli bir kullanıcının eğer cildinde bir sorunu varsa internet ya da arkadaş tavsiyesi yerine bir hekime başvurarak kendine uygun ürünü seçmesi büyük önem taşıyor.

Kaynak: trtHABER


Yazıya Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *



Özel Umut Diyaliz Merkezi’ miz 1999 yılının Ocak ayında faaliyete geçmiştir.

İstanbul’ un en yoğun yerleşime sahip ilçesi olan Gaziosmanpaşa’ nın ilk hemodiyaliz Merkezidir ve kuruluşundan günümüze kadar en üst seviyede yeterli ve kaliteli hemodiyaliz uyguladığını kanıtlamıştır.

İletişim

Adres: Merkez mah. Salihpaşa Cad. Sanayi Sk. No.3 Gaziosmanpaşa / İstanbul

Tel: +90 (212) 417 72 85 – 86

E-Mail: info@umutdiyalizmerkezi.com

Copyright 2020 by Özel Umut Diyaliz Merkezi. Haklarını Saklı Tutar / Tasarım ixoomedia