Muş’ta Genç Birikim Derneğince 6-7 Ekim’de düzenlenen “10. Uluslararası Onkoloji Günleri”ne farklı illerden katılan ve meme kanserini yenen kadınlar, erken teşhisin önemine dikkati çekti.
Muş’taki etkinliğe katılan kadınlar, kendilerine kanser teşhisi konulduktan sonra başlayan zorlu tedavi süreçlerini ve hastalığı yenmek için verdikleri mücadeleyi anlattı.
İstanbul’dan Muş’a gelen 32 yaşındaki Elif Bozkurt, 22 yaşında meme kanserine yakalandığını ve yorucu bir süreçten geçtiğini söyledi.
Hastalığının üzerinden yıllar geçtiğini belirten Bozkurt, “Çok genç yaşta meme kanserine yakalandım.
Meme kanserini elime kitlenin çarpmasıyla fark ettim. Daha sonra doktor sürecim başladı. Kontrole gittim, kemoterapi gördüm ve ameliyat geçirdim. Şu anda da hormon tedavisi görüyorum.
6 ayda bir doktora kontrole gidiyorum. Hormon tedavim devam ediyor. 9’uncu yılımdayım, 10 yıla tamamlayacağız. Sonra rutin 6 aylık kontrollerime devam edeceğim” diye konuştu.
“Kanseri öğrendiğimde hiç ağlamadım”
Kanserin ne olduğunu bilmediğini, bu süreci yaşadıktan sonra öğrendiğini dile getiren Bozkurt, şunları kaydetti:
“Kanseri öğrendiğimde hiç ağlamadım. Annem ile doktorun yanına gittik. Annem ağladı, sil gözyaşlarını dedim anneme. Sonra odadan çıktık. İnsanların vücudunu tanıması gerekiyor. Düzenli olarak yılda bir genel cerrahi bölümüne gitmesi gerekiyor. 20 yaşından itibaren elle kontrollerini yapsınlar. Erken teşhis hayat kurtarıyor. O yüzden kadınlar ihmal etmesinler. Geçen yıl da Onkoloji Günleri etkinliğine katılmıştım. Buraya gelip hikayemi anlatıyorum. Kanser hastalarına umut oluyorum. 22 yaşında da meme kanserine yakalanabiliyorsun. Kadınlar genelde meme kanseri taramasına 40 yaşından sonra gidiyor. 20 yaşından itibaren kontrole gidilmesi gerektiğini söylüyorum.”
“Hikayemle umut olmaya geldim”
İki kez kanseri yenen 36 yaşındaki İlke Topay ise İzmir’den geldiğini ve 2015’te meme kanserine yakalandığını anlattı.
Kemoterapi, radyoterapi gördüğünü, ameliyat olduktan sonra hormon tedavisine devam ettiğini ifade eden Topay, şöyle konuştu:
“2021’te tekrar meme kanserine yakalandım. Yine aynı süreçlerden geçtim. Şu anda hormon tedavisi görüyorum. İlk kanser olduğumu öğrendiğimde şok oldum. Zor bir süreçti benim için. Bu konuda insanların kendi vücudunu tanıması çok önemli. Onkoloji günlerine geçen yıl katıldım. Bu yıl da konuşmacı olarak katılıyorum. Hikayemle herkese umut olmaya geldim. Erken teşhis hayat kurtarır, vücudunuzun bekçisi olun.”
Erken teşhisin hastalığın daha fazla ilerlemeden tedaviye başlanmasına imkan tanıdığını vurgulayan Topay, bundan dolayı kadınlara ihmal etmeden kontrollerini yaptırmaları uyarısında bulundu.
“Renkli giyindiğimde kendimi daha canlı hissediyorum”
Kanseri yenen 65 yaşındaki İzmirli Saadet Kökler ise 2005’te meme kanserine yakalandığını belirterek, şunları söyledi:
“Göğsümdeki kitleyi fark ettim, daha sonra cerrah doktora gittik. Akabinde göğsüm tamamen alındı. Kemoterapi gördüm. Doktorlar daha sonra akciğerime sıçradığını söyledi. Akciğer ameliyatı da oldum. Yapabileceğim tek bir şey vardı, güler yüzlü olmak. 2005 yılından bu yana ciddi yol aldım. Meme kanserine yakalananların hayata sıkı sıkı sarılıp yaşamlarına devam etmelerini istiyorum. Renkli giyinmemin sırrı, renkli giyindiğimde kendimi daha canlı hissediyorum. Bana yansıyanları karşı tarafa yansıtmaya çalışıyorum. Böyle olmaktan mutluyum. Kadınlar sağlıklarını ihmal etmesinler, düzenli olarak kontrollerini yaptırsınlar.”