Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının tespit edildiği 11 Mart 2020’den bu yana yaklaşık 14 milyon vaka görüldü, 94 bin kişi yaşamını yitirdi. En yüksek günlük vaka sayısı 111 bin 157 ile bu yıl 4 Şubat’ta görüldü.
Çin’de ortaya çıkan COVID-19 virüsünün küresel salgına dönüşmesinin ardından Türkiye’de ilk vaka, 11 Mart 2020’de görüldü. Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart 2020 aynı zamanda COVID-19’un Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “küresel pandemi” ilan edildiği gün oldu.
Türkiye’de COVID-19 kaynaklı ilk ölüm ise 17 Mart 2020’de yaşandı.
Günlük alışkanlıklar değişti
Salgınla geçen 2 yılda dünyadaki birçok ülkedeki gibi Türkiye’de de virüsün yayılmasını önleyebilmek için uçuşların durdurulması, sokağa çıkma kısıtlaması, uzaktan eğitime geçilmesi, kafe ve restoran gibi yerlerin geçici süreyle kapatılması, kamuya açık etkinliklerin iptal edilmesi gibi çeşitli önlemler devreye alındı.
Salgın günlük hayat alışkanlıklarını da değiştirdi. Bu süreçte AVM’ler ile kurum ve kuruluşlara girişte HES kodu göstermek ve ateş ölçümü yaptırmak zorunlu hale geldi. Devlet kurumu, iş yeri, hastane gibi yerlere, otobüslere, duraklara COVID-19’la mücadelede yapılması gerekenleri anlatan uyarı afişleri asıldı. Yurt dışına seyahat edecekler veya hastalık belirtisi olanlar için PCR testi uygulaması başlatıldı.
Türkiye ilk kapanmayı Nisan 2020’de yaşadı
Türkiye’de ilk sokağa çıkma kısıtlaması ise 10-12 Nisan 2020’de 30 büyükşehir ile akciğer rahatsızlıklarının sık görüldüğü Zonguldak’ta uygulandı. Sokağa çıkma kısıtlamaları, vaka sayılarının pik yaptığı dönemlerde tekrarlandı.
2020’deki en yüksek vaka sayısı, 8 Aralık’ta 33 bin 198 olarak kayıtlara geçti. Aynı yıl en yüksek günlük vefat ise 259 kişinin yaşamını yitirdiği 23 Aralık’ta yaşandı.
Aşılama 2021’de salgına karşı en güçlü silah oldu
COVID-19’la mücadelede 2021’de aşılar devreye girdi. 14 Ocak 2021’de sağlık çalışanlarıyla başlayarak 65 yaş üstüyle devam eden aşılama programına hızla yeni yaş ve meslek grupları eklendi. 2 Nisan’dan itibaren BioNTech aşılarının da uygulanmasına başlandı.
25 Haziran 2021 itibarıyla 18 yaş ve üzerindekiler, randevularını alarak COVID-19 aşılarını olmaya başladı.
Bugüne kadar 18 yaş ve üstü nüfusta 146 milyon dozdan fazla aşı yapıldı.
Mart ayında “kontrollü” normalleşme adımları atıldı
Kontrollü normalleşme adımlarının atıldığı 2021 yılında COVID-19 kaynaklı vaka sayılarında dönem dönem azalma ve artışlar yaşandı.
Ocak 2021’de en yüksek 14 bin 494 olan günlük vaka sayısı, Şubat 2021’de 9 bin 572 oldu. Mart 2021’de günlük vaka sayısı 39 bin 302’ye kadar yükseldi.
2 Mart 2021’de “kontrollü normalleşme” süreci başladı. Bu kapsamda, illerdeki risk durumlarına göre sokağa çıkma kısıtlamaları, yeme-içme yerlerinin hangi şartlarda hizmet verebileceği ve hangi kademelerdeki öğrencilerin hangi şartlarda yüz yüze eğitime başlayacağı belirlendi.
En yüksek vaka sayısı nisanda görüldü
Bu süreçte nisan ayında vaka sayıları hızlı artışa geçti. 16 Nisan 63 bin 82 vaka ile 2021’de en fazla vakanın görüldüğü gün olarak kaydedildi.
Salgın süresince en fazla vefatın yaşandığı gün ise 394 kişinin hayatını kaybettiği 30 Nisan 2021 oldu.
Vaka sayılarındaki bu artış üzerine COVID-19 tedbirleri kapsamında 29 Nisan-17 Mayıs 2021 tarihleri arasında kesintisiz sokağa çıkma kısıtlamasını içeren “tam kapanma” dönemi uygulandı.
Bu tarihlerde üretim, imalat, gıda, temizlik, sağlık gibi alanlarda istisna tutulan kuruluşlar hariç tüm iş yerlerinin faaliyetlerine ara verildi, şehirler arası seyahatlerin tamamı izne tabi oldu, anaokulu, kreş, 8. ve 12. sınıflar dahil tüm kurumlarda yüz yüze eğitime ara verildi, tüm sınavlar ertelendi.
“Kademeli normalleşme” ile yeni döneme geçiş
17 gün süren tam kapanmanın ardından “kademeli normalleşme” dönemine geçildi. Bu süreçte sokağa çıkma kısıtlamaları belirli saatlerle sınırlandırılırken, restoran ve kafelerin paket servise geçmesi, huzurevlerinin ziyarete açılması gibi uygulamalar peyderpey başladı.
1 Temmuz’dan itibaren normal hayata dönüldü
Türkiye’de 1 Temmuz’dan itibaren normal hayata dönüşü sağlayacak yeni döneme geçildi.
Pazartesi-cumartesi günleri saat 22.00’den sabah 05.00’e kadar olan ve pazarları ise tam gün uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması ile sınırlama süresince uygulanan şehirler arası seyahat kısıtlaması tamamen sona erdi.
Ayrıca tüm iş yerleri açılış kapanış saatleri çerçevesinde faaliyet göstermeye başladı, şehir içi veya şehirler arası tüm toplu taşıma araçlarındaki yolcu sayısı sınırlandırmasına son verildi. Düğün, sünnet, nişan ve kına gibi etkinlikler serbest hale geldi.
Haftada 5 gün yüz yüze eğitime geri dönüldü
Uzaktan eğitim sürecinin ardından öğrenciler, 6 Eylül’de tüm kademelerde haftada 5 gün ve yüz yüze eğitime geri döndü.
Devlet, COVID-19 salgınının olumsuz etkilerini en aza indirmek amacıyla bu süreçlerde esnaf ve sanatkarlar ile dezavantajlı vatandaşlara yönelik birçok sosyal destek programını devreye aldı.
Yerli aşı TURKOVAC devrede
Tüm bu gelişmeler içinde Türkiye yerli aşısını üretmeye yönelik çalışmalarını da aralıksız sürdürdü. Bu kapsamda, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) desteğiyle yürütülen aşı çalışmaları arasında en hızlı ilerleyeni, Erciyes Üniversitesince geliştirilen inaktif COVID-19 aşısı oldu.
Geliştirme çalışmalarına Nisan 2020’de başlanan yerli aşının Faz-3 kapsamındaki ilk dozu, 22 Haziran 2021’de yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu tarihte yerli inaktif COVID-19 aşısının adının “TURKOVAC” olduğunu açıkladı.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, 22 Aralık 2021’de TURKOVAC için acil kullanım onayı verdi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Şanlıurfa’daki aşı üretim tesisinden yapılan programda TURKOVAC’ın seri üretimine başlandığını bildirdi.
TURKOVAC’ın ülke genelindeki şehir hastanelerinde uygulanması ise 30 Aralık 2021’de başladı. 81 ildeki şehir hastanelerinin yanı sıra eğitim ve araştırma hastaneleri de 8 Şubat itibarıyla sürece dahil oldu.
Ayrıca TURKOVAC’ın devam eden klinik çalışmaları kapsamında 24 Ocak’ta iki doz BioNTech aşısından sonra TURKOVAC uygulanması, 18 Şubat’ta ise 16-18 yaş grubundaki ergenlerde etkinliği ve güvenirliğinin değerlendirileceği çalışma hayata geçirildi. TURKOVAC’ın hatırlatma dozu Faz-3 klinik çalışması, 9 Mart itibarıyla Azerbaycan’da da başladı.
Kronik hastalar ve 65 yaş üstündekiler için Molnupiravir ilacı
ABD ve Avrupa’daki bazı ülkelerde COVID-19 hastalarının tedavisinde kullanılan Molnupiravir ilacı, şubatta Türkiye’de de tedavi rehberine alındı.
Bu kapsamda, hastalığın ağır seyretme riskinin bulunduğu kronik hastalar ile 65 yaş üstündekilere COVID-19 semptomlarının ortaya çıktığı ilk 5 gün içinde Molnupiravir verilmeye başlandı.
Omicron’la vaka sayıları en yüksek seviyeye çıktı
Öte yandan 2021’de COVID-19’un dünya genelinde yayılması sonucu uğradığı mutasyonlar, farklı ülkelerde Alfa, Beta, Delta, Gama ve Omicron varyantlarının ortaya çıkmasına neden oldu.
Vaka sayılarında hızlı yükselişlere neden olan bu varyantlar, Türkiye’de de görüldü.
Aralık 2021’de 16 bin 910’a kadar düşen günlük vaka sayısı, aynı ay Türkiye’de Omicron varyantının görülmesinin ardından tekrar yükselmeye başladı.
Omicron varyantının hasta yapıcı özelliğinin düşük olmasına rağmen yüksek bulaşıcılığının etkisiyle günlük vaka sayısı Ocak 2022’de 94 bin 783’e, 4 Şubat’ta 111 bin 157’ye kadar çıktı. Bu rakam salgının başından beri kaydedilen en yüksek günlük vaka sayısı oldu. Bu yılın en yüksek günlük vefat sayısı ise 15 Şubat’ta 309 olarak kaydedildi.
Türkiye’de 2 yılı geride bırakan COVID-19 salgınında bugüne kadar 14 milyon vaka görülürken, 94 bin kişi yaşamını yitirdi.
Açık havada maske takma zorunluluğu kalktı
Şubatın ilk haftasında pik noktasına ulaşan vaka sayıları, bu tarihten itibaren tekrar azalmaya başladı. Günlük vaka sayısı şubatta 49 bin 792’ye, martta 27 bin 671’e kadar düştü.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 2 Mart’ta COVID-19 vakalarının düşüşe geçtiğini belirterek, salgınla mücadelede uygulanan maske kuralı, HES kodu ve PCR testi gibi tedbirlerle ilgili alınan yeni kararları açıkladı.
Bu kapsamda yeni dönemde maske takma zorunluluğu açık havada kaldırıldı, kapalı ortamlarda ise havalandırma ve mesafe kuralına göre uygulanmaya başladı.
Ayrıca, kurum ve kuruluşlara girişteki HES kodu uygulamasına, hastalık belirtisi olmayanlardan PCR testi istenmesine ve okullarda iki vakanın görüldüğü sınıfların kapatılmasına son verildi.
Kaynak: trtHABER