Yapılan bir bilimsel çalışma, koronavirüse yakalanan hastaların bir bölümünün şikayetlerinin aylarca devam ettiğini ortaya koydu.

COVID-19 testleri pozitif çıkan ve hastaneye başvuranların ilerleyen dönemlerde devam eden şikayetlerini izlemek üzere Ocak 2021’de kurulan COVID-19 İzlem Merkezinde görevli 15 sağlık çalışanı, tedavi sonrası birinci, üçüncü ve altıncı aylardaki durumlarına ilişkin hastalarla görüşme yapıyor.

Merkezde 13 aylık dönemde PCR testi pozitif çıkan 17 bin hasta ile yapılan 23 binin üzerinde telefon görüşmesinden alınan veriler, bilimsel çalışmalarda da kullanılmaya başlandı.

“Hastaların yüzde 10’unu yatarak tedavi ettik”

COVID-19 İzlem Merkezi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Belgin Ünal, salgının başlamasının ardından izlem merkezi kuran ikinci üniversite olduklarını, elde ettikleri verilerin hastalığın uzun dönemli etkilerine ilişkin önemli verileri ortaya koyduğunu bildirdi.

Hastanede COVID-19 tanısı konulan 17 bin kişilik hasta grubunun yaş ortalamasının 43 olduğunu, yüzde 51’inin kadınlardan oluştuğunu aktaran Ünal, “Hastaların yüzde 10’unu yatarak tedavi ettik, yüzde 2’sini kaybettik. Vefat eden kişiler daha çok yaşlı ve kronik hastalığı bulunan kişilerdi.” dedi.

10 hastadan 3’ünün şikayetleri devam ediyor

COVID-19 teşhisi konulan hastaların yüzde 40’ının birinci ayın sonunda nefes almada güçlük, halsizlik, bitkinlik ve psikolojik gerginlik gibi sorunları yaşadıklarını gördüklerini aktaran Ünal, üçüncü aya gelindiğinde her 10 hastadan 3’ünün şikayetlerinin devam ettiğini belirlediklerini anlattı.

Ünal şunları kaydetti:

“COVID-19 geçiren hastaların yüzde 30’nunun 3 ay içinde yaşadıkları semptomlar nedeniyle bir sağlık kuruluşuna başvurduklarını belirledik. 6’ncı aya geldiğimiz de ise hastaların yüzde 20’sinin nefes almakta güçlük çekme, yorgunluk ve kalp çarpıntısı gibi semptomlarının devam ettiğini belirledik. Semptomların ne zaman tamamen iyileşeceği konusunda ise uzun süre izlemek gerekir. Yapılan çalışmada COVID-19 geçiren hastaların yüzde 4’ünde de izleyen dönemde ek bir kronik hastalık çıkıyor. Her 100 hastadan 5’i daha önce kendilerinde olmayan ağırlıklı olarak hipertansiyon, kalp ve akciğer hastalığı teşhisinin konulduğunu beyan etti.”

“Salgınla mücadelede aşı olmak çok önemli”

Ünal, hastanelerinde bir ay öncesine kadar günlük pozitif vaka sayısı ortalama 40 iken Omicron varyantı sonrası bunun 400’lere ulaştığına işaret etti.

Aşılıların eksik aşılı ya da hiç aşı olmayan kişilere göre hastalığı daha hafif geçirdiğine dikkati çeken Ünal, “Salgın eğrisine baktığımız zaman Mart 2020’den bu yana gördüğümüz ardışık 3 dalganın neredeyse tümü kadar son 3-4 haftada olgu gördük. Genellikle ya aile içinde biri pozitif oluyor ondan bulaşıyor ya da bulaş kaynağını hatırlamıyorlar. Salgınla mücadelede aşı olmak çok önemli.” diye konuştu.

Kaynak: trtHABER